NASA’da bir Kürt kadını Reviewed by El-Com on . İngiltere’de University College London’dan (UCL) mezun olan genç Kürt kadını Zeynep Kurban, doktorasını ‘Yakıt pili uygulamaları için hidrojen enerjisini depola İngiltere’de University College London’dan (UCL) mezun olan genç Kürt kadını Zeynep Kurban, doktorasını ‘Yakıt pili uygulamaları için hidrojen enerjisini depola Rating:
You Are Here: Home » Kadın » NASA’da bir Kürt kadını

NASA’da bir Kürt kadını

NASA’da bir Kürt kadını

Paylaş…Share on FacebookTweet about this on TwitterShare on Google+Email this to someoneShare on LinkedInPrint this page
İngiltere’de University College London’dan (UCL) mezun olan genç Kürt kadını Zeynep Kurban, doktorasını ‘Yakıt pili uygulamaları için hidrojen enerjisini depolama’ üzerine yaptı. Bu proje Rutherford Appleton laboratuvarında, UCL ve Oxford Üniversitesi işbirliği sonucu gerçekleşti. İngiltere’ye 9 yaşında gelen Kurban, doktorasını yaptığı dönemde kurdukları Cella Energy şirketinde çalışıyor. Doktora sürecinde yaptığı araştırmalar sonucunda ortaya çıkan telif haklarının kullanılabilmesi için Cella Energy’yi kurduklarını belirten Kurban, bugün itibariyle hem İngiliz hükümeti, hem de NASA ile yakın bağı bulunan Space Florida aracılığıyla Amerikan hükümetinin Cellan’in önde gelen hissedarları arasında yer aldığını söylüyor. 2011 yılında Florida da, Kennedy Uzay Merkezi’nde üç ay araştırma yaptığı dönemde NASA’nın dikkatini çeken Kurban, İngiltere ve Amerika’da araştırmalarına devam ediyor.

Enerji sorunu küresel
Kurban, ortaokulda fizik dersini okumaya başladığı yıllarda uzay bilimi ilgisini çekiyor. Bu ilgi onu araştırmaya, okumaya itiyor. Ve bu şekilde üniversitede fizik okumaya karar veriyor. Günümüzde tüm ülkelerin ortak en büyük sorununun enerji güvenliği olduğunu belirten Kurban “Modern ekonomilerin işleyebilir durumda olması, ucuz petrole büyük ölçüde bağımlı olmaktadır. Aslında korkutucu olan da bizim var olan enerji kaynaklarını büyük bir hızla tüketmemizdir” diyor. Kurban yaptığı araştırmanın gerekçelerini şöyle izah ediyor: “Günümüzde jeopolitik ilişkiler ağırlıkta enerji kaynakları, diğer bir tabirle petrol üzerinden şekilleniyor. Birleşmiş Milletler’in rakamlarına göre dünya nüfusu 2050 yılına kadar 9 milyara yükselecek. Bu süre zarfında yollardaki araba sayısının ikiye katlanıp 2 milyara çıkması tahmin ediliyor. Diğer taraftan petrolün üretimi şimdiden düşmeye başlamıştır ve yaklaşık 40 yıllık ömrü kaldığı tahmin ediliyor. Enerjiye talep artışı olurken enerji teminin de ciddi bir düşüş görülmekte. Bu yüzden güneş, rüzgar, dalga, jeotermal vb. gibi alternatif enerji kaynaklarına büyük ölçekte ihtiyaç var.” Bu ihtiyaçtan kaynaklı böyle bir araştırmaya başladığını da sözlerine ekleyen Kurban, alternatif enerji kaynaklarının aciliyetine vurgu yapıyor.

Türkiye’deki girişimleri 

Bor madeni Türkiye’de önemli miktarda bulunduğundan, Türkiye’deki bazı kurumlarla iletişime geçildiğini belirten Kurban, “Hem TUBİTAK, Boren (Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü), Koç Holding hem de ETİ madenleri ile iletişimlerimiz oldu. Şimdiye kadar Türkiye’den 2 milyon Dolar’lık yatırım oldu. Bu bor kaynaklarının hidrojen enerjisi açısından Türkiye’ye büyük bir ekonomik getirisi olabileceğinin farkında. Şirket olarak yaptığımız girişimler bu farkındalığı artırmaktadır” ifadesine yer veriyor. Kurban, “Bahsettiğim araştırmayı Amerika’nın Florida eyaletinde bulunan NASA’nın Kennedy Space Merkezi’nde, ikinci Cella Enery laboratuarlarında da, yürütüyoruz. NASA en büyük yatırımcılarımızdan biri” diyor.

Hayalinin peşinden koşuyor
Herkesin ilerisi için bir hayali olması gerektiğini belirten Kurban, son olarak şöyle konuşuyor: “Benim yaptığım şey sadece bu. Hiçbir şey gerçekten imkansız değil, hayallerimizi imkansızlaştıran sadece onlara ulaşamamanın korkusu ve ümitsizliği. Ben küçükken astronot olmayı hayal ederken aslında kendime bir nevi bir yol çiziyordum. Bu hayalim gerçekleşmese de, girdiğim yol beni şimdi olduğum yere getirdi. Ben İngiltere’ye 9 yaşında geldim. Yabancı bir ülkede her göçmen çocuğun yaşadığı zorlukları yaşadım. Etrafımızdaki fırsatları görmemezlikten gelmemeliyiz. Biz bu fırsatları iyi değerlendirirsek öz geçmişimiz ne olursa olsun istediğimiz yere ulaşabiliriz. Einstein’ın dediği gibi, ‘Dahi olmak için yüzde 1 zeka ve yüzde 99 çalışmak gerektiriyor.’ Eğer çalışırsak istediğimiz yere varabiliriz. Bizden dilimizi ve kimliğimizi alarak yok edebileceklerini sananlara karşı yapmalıyız, onlara bizden hayallerimizi çalamayacaklarını göstermeliyiz. Bugün bir Kürt bilimcisi olarak gittiğim her yerde Kürt kimliğimle iş yapmaktan gurur duyuyorum, hepimiz bu gururu yaşamalıyız.”
CAN YILDIZ / LONDRA

Scroll to top
UA-37549610-1