Maraş Katliamı nı Unutmadık Unutmayacağız ! Reviewed by El-Com on . [caption id="attachment_1742" align="aligncenter" width="620"] Maraş Katliamı[/caption] 111 Alevi'nin katledildiği 1 hafta süren katliamın üzerinden 35 yıl geçt [caption id="attachment_1742" align="aligncenter" width="620"] Maraş Katliamı[/caption] 111 Alevi'nin katledildiği 1 hafta süren katliamın üzerinden 35 yıl geçt Rating: 0
You Are Here: Home » Genel » Maraş Katliamı nı Unutmadık Unutmayacağız !

Maraş Katliamı nı Unutmadık Unutmayacağız !

Paylaş…Share on FacebookTweet about this on TwitterShare on Google+Email this to someoneShare on LinkedInPrint this page
Maraş Katliamı

Maraş Katliamı

111 Alevi‘nin katledildiği 1 hafta süren katliamın üzerinden 35 yıl geçti.  

Maraş Katliamı

Türkiye’nin katliamlar tarihinde önemli bir yeri olan Maraş katliamında 111 Alevi yurttaş katledildi. 19 Aralık 1978’de başlayan ve yaklaşık bir hafta süren katliam hala hafızalarda taze. Maraş katliamının üzerinden 35 yıl geçti. Maraş katliamı nın tanıkları yaşadıkları vahşeti katliamın üzerinden 35 yıl geçmesine rağmen unutamıyor.

Bugün geçmişi yaşayan onbinlerce tanığız. “Yıllardır çok yönlü bir işkence çarkının dişlileri arasından, itile kakıla-ezile büzüle sövüle-asıla coplana-elektriklene falakalana ve ardında binlerce ölü, onbinlerce hasta ve sakat bırakarak bu günlere gelen insanlarız” diyen tanıkların gözünden Maraş Katliamı:

Hatun Köse: Hem aşagıdan hem yukarıdan yağmur gibi kurşun yağdığını, çok sayıda kişiyi yaraladıklarını, “vurun komünistlere” diye bağırdıklarını, kendilerinin Magaralı deresini geçerek Molla Tabak’ın evine sığındıklarını, daha sonra da bu evi de yaylım ateşine tuttuklarını evin önünde Hüseyin Baz ve Zeynep Aydoğan’ın öldürüldüğünü anlattı.

Kamil Berk: Tabancalar, otomatik tüfekler, benzin şişeleri ile evlerine saldırdıklarını; ellerindeki benzin şişelerini pencereden içeri atarak evlerini yaktıklarını, bu grubun elinde üç hilalli bayraklar olduğunu ve “Maraş Komünist alevilere mezar olacak,” “yaşasın Türkeş yaşasın MHP” diye bağırdıklarını, yoldan geçenlere uzun menzilli tüfeklerle ateş ettiklerini, Cemal Bayır ve Ali Ün’ü öldürdüklerini.

Ayşe İşbilir: 50-60 yaşlarında sakallı bir saldırganın durmadan küfür ederek, et keseri ile başına vurduğunu, yere düşerek bayıldığını; sol elini bilegine kadar kestikten sonra öldü diye bırakmış olduklarını; kızı Sabahat İşbilir’i öldürerek kendi üzerine attıklarını, oglu Mehmet İşbilir’i de aşagıda caminin orda öldürmüş olduklarını, kaynı polis memuru Hacı Veli İşbilir’i de saldırganların öldürmüş olduğunu.

Nursel Metin: 300-400 kişilik büyük bir topluluğun “Müslüman Türkiye, kahrolsun komünistler, komünistler Moskova’ya, Alevilere ölüm” diye bağırarak saldırdıklarını, babaları kanlar içinde yerde yatarken küçük kardeşi Hürriyet’in babasına sarılmasına saldırganların gülüştüğünü, ve saldırganların evin her tarafına gaz dökerek yaktıklarını.

İsmail Yılmaz: Pazar günü hastaneden çıkıp eve geldiğinde, annesinin babasının ve ağabeyinin cesetlerini evin kapısı önünde gördüğünü, saldırganların babasının parmaklarını keserek, kanını bir kazana attıklarını, annesinin kafasını briketle parçaladıklarını ve yüzünün tanınmaz halde olduğunu.

Ali Korkulu: Burada üzerinde yazı bulunan evleri yakın diğer evlere dokunmayın diye bir ses geldiğini, bunu söyleyeni göremediğini, olay öncesinde evlerin duvarlarında böyle yazılar gördüğünü. (12 Eylülün İki Yüzü. s.187-194 Muzaffer İlhan Erdost)

***

İngiltere Alevi Kültür Merkezi ve Cemevi  ‘nden İsrafil Erbil: 19 -24 Aralık 1978 ayında Maraş’ta Alevi toplumuna yönelik yapılan katliamdan sonra Aleviler bölgeden uzaklaştırıldı.Katliamın sonuçlarından katliamın neden ve kimler tarafından yapıldığı daha iyi anlaşılmaktadır. Katliam öncesi bölgede Alevilerin (sol eğilimin) nüfus, ekonomik ve politik gücü çok etkiliyken katliam sonrası sağ ve muhafazakar çevrelerin nüfus, ekonomik ve politik olarak tamamen ele geçirdiğine şahit olduk. Her ne kadar tüm Maraş halkını katliamcı olarak görmeye hakkımız yok ise de katliamda rol alan onbinlerce insanın dışardan gitmediğinide biliyoruz. Bu nedenle Maraş katliamının aydınlatılması ve organizatörlerinin bulunması politik olarak sağ ve inanç olarak sünni muhafazakar toplumun Alevilerden ve solculardan daha fazla görevi olmalıdır. Buna rağmen ne devlet ne de Maraş ahalisi bugüne kadar hiçbir girişimde bulunmadığı gibi 32 yıl sonra 2010 aralık ayından itibaren maraş’ta yapılmak istenen anma etkinliklerine bile izin verilmemektedir.Bu yıl Aralık ayı ilk haftası Maraş Valiliğine yaptığımız ziyarette yapmak istediğimiz anma ve Maraş Cemevi binası temel atma töreni için bilgilendirmek istediğimizde Vali Kocatepe buna izin veremeyiz’ diyerek reddetmiştir. Devletin bugüne kadar aynen diğer ülkelerde, örneğin Solingen’de olduğu gibi hayatını kaybedenler için anıt dikmesi ve katliamı aydınlatması gerekirken Genel Kurmay bile katliam arşivlerini 41.000 tl karşılığı satılığa çıkarmıştır. Bunun üzerine Alevi kurumları olarak bu belgeler bizde bulunmalıdır düşüncesiyle harekete geçerek halk arasında dayanışma yöntemiyle yaklaşık 170 klasörlük Genel Kurmay arşivlerini almaya karar verdik. Devlet, hükümet ve Genel Kurmay kendisine yakışanı yapmaya devam ederken duyarlı kesimlerin (demokrat, devrimci, Alevi kurumlar ve kişiler) herşeye rağmen 21 aralık 2013 cumartesi günü Maraş’ta olacak ve katliamları lanetlemeye devam edecektir.

Scroll to top
UA-37549610-1