Alevilik ve Sorunları Paneli Yapıldı
21 ve 22 Aralık 2013’te Kırkısraklılar Dernegi ve Elbistan Derneği ‘nde Alevilik ve sorunları panelleri için çalışma yürüten kardeş dernekler yörelerinden Sinemilli aşiretine mensup Araştırmacı Yazar Mehmet Bayrak’la bu çalışmayı yapacaklarının kararını aldıklarında, sinemilli aşiretinden Ali Gül Özbek’te yapılacak olan bu çalışmanın sponsorlugunu canı gönülden yapaçagını beyan etti.
21 Aralık’ta Kırkısraklılarda Alevilik ve Sorunları Dersim özelinde ele alınarak panel düzenlendi.
El-Com‘da Panel
22 Aralık’ta Elbistan Dayanışma Derneğinde Maraş Katliamının yapıldıgı güne denk gelmişti bu vesilesi ile Maraş Katliamı Elbistan Kürd Alevileri için daha da bir önem kazanmıştı.
Panelin moderatörlügünü yapan Hasan Gül’ün panele başlamadan Maraş katliamında hayatını kaybedenlerin şahsında bir dakikalık saygı duruşu ile panel başlatıldı.
Elcom’da panel saat 13:15’te, Aşık Fedai’nin bir şiiri ile panele başlıyan Mehmet Bayrak kısa kendini tanıtım
sunumunu yaptı. Kürdce sunumuna başlıyarak atalarının 400 yıl önce Dersim çıkışlı olduklarını söyledikten sonra,1971 yılında yazmaya başladıgını söyliyen Mehmet Bayrak 1973’te ilk kitabını yayınladıgını ve ogünden bu yana 30 kitaba imza attıgını belirterek kendi özgeçmişini özetledi.Bunun yanında yargılanmalarını ve Tc’nin yagılamaları ağır cezalar almaya başlaması kendisine gurbet, sürgün yollarını secmeye zorladığını, bu vesile ile Almanya’ya sürgün günlerini geçirmek için yol tuttugunu, sürgülere birde Mehmet Bayrak katıldıgını belirtti.
Bu tanıtımdan sonra Maraş Merkezli Kürd Alevilerin ( Kızılbaş ) geliş ve durumlarını tanımlayıcı bölge tarihini aktararak bu havzada Kürd Kızılbaşların tarihsel tanıtımını yaptı.
‘’Son 100 yıllık TC tarihinin Etno Dinsel Arındırma tarihi tek tipleştirme Türk İslamlaştırma tarihi oldugunu’’ belirtti.
‘’Kürd Selahattini Eyyubi’ nin etkisine Eyyubi devletinin sınırları Maraş’tan başlıyarak Mısıra kadar gidiyordu. Kürd Kızılbaşlarda bu dönemde daha cok Maraş merkezli bu yöreye göç ettiler’’ belirlemesini yaptı.
Kendilerini bu panelde bulan Elbistan Kızılbaşları dikkatleri dagılmadan dinlemeye devam ediyorlardı. Kendi özelleri olan bu tanıtım Elbistan 1967 kızılbaşların yapmış oldugu bir kültürel çalışmaya saldırıda yaralamalı sürgünlü, ölümlü olunca başta elbistanlılar olmak üzere dinleyicilerin dikkatleri biraz daha artmıştı.Bu saldırıda magdurların cezalandırıldı belirtildi. Sanatçılar göz altına alındı.
Maraş Katliamı süreci ve öncesinde Maraş’ta görevli Pol-Der üyesi istikparatcı bir polisin bizzat Maraş Katliamından tam 4 ay önce yazmış oldugu rapor ve bu raporlarını 3 ay kala 2 ay kala ve 1 ay kala vermesine ragmen hükümetin piyangocular ve belediye numaratörcülerine hic bir müdahalede bulunmadıgını bugün dahi tekrarlıyarak söylemektedir.
Maraş Ülkü Ocakları başkanının açıklaması ise bir o kadar dikkat cekiçidir, ‘’devlet bize silah dagıttı. ‘’demesi dahi ne kadar ürperticidir.
Sivas Madımak katliamı öncesinde bir subayın ‘’bizi ikişerli üçerli gruplar halinde katliamdan kısa süre önce helikopterlerle bizi araziye bıraktılar’’ itirafı.
Her zaman iki buçuk saate Kıprıs’a girdigini söyliyen Ecevit 4 günde Maraş’a koşamadı mı? Diye Mehmet Bayrak yeniden soruyordu.
Panel üç kısa belgeselin gösterimi ile devam etti. Kazancı Bedri’nin Maraş üzerine ağıtının devamında Malatya yöresinde Küreçige baglı dümüklü köyünde de bir katliamla sonuçlandırıyor devlet.Karın her tarafı kızıla boyanıyor kanla .4 Ekim 1898 yılında Dümüklü Köyünde.
Sunumunu bitiren Araştırmacı Yazar Mehmet Bayrak soruların sorulması için panele ara vermeden panele devam edilmiştir.
İlk soruyu Kalender Eren sordu.
Biz Müsliman olmak zorundamıyız?
Cevap:
‘’Alevilik (Kızılbaşlık) 1925 yılında tekke ve zaviyeler kanunu ile yasaklanıyor’’ diyen Yazar dikkatlerimizi Aleviliğin bugün degil 1925’ten bu yana TC sınırları içinde yasaklı oldugunu belirterek bu yasagın nedeni olarak ‘’Etno Dinsel Arındırma tarihi tek tipleştirme Türk İslamlaştırma’’ politikası oldugunu belirti. Bu politikanın “İttihat ve Terakki Cemiyeti (Birlik ve İlerleme Derneği)” kuruluşu ve İttihat Terakkinin politik görüşü olarak şekillendiğini belirterek devam etti.Alevilere bu dönemde 1890 yıllardan sonra yogunlaşan baskılar Cumhuriyetin ilani ile daha da pervazsızlaştı.TC kurulduktan sonra 1925 yılında da tekke ve zaviyeler yasaklanarak Alevilik resmi olarakta o gün yasaklanmış oldu. Bu pervazsızlık hala ismi değişen partiler tarafından katliamlar sürğünler olarak Alevilere zulüm devam ettirilmektedir. Devlet hala bu aklında var geçmiş değildirç’’
Panelde sevgi ve saygılarını belirten Mehmet Bayrak başta Kırkısraklılar Derneği ve Elbistan Dayanışma Derneği olmak üzere katılımçılarada tek tek teşekkür etti.
H Kılınç 23.12.2013 Pazartesi Londra