‘Kimlik, Kültürel şok ve Kürt Alevi gençlere Yansımaları’ Semineri Yapıldı
Elbistan Community Centre (EL-COM), Leicester Üniversitesi öğretim üyesi Sosyolog İpek Demir ve Westminster Üniversitesi Sosyoloji Bölümü öğretim görevlisi Ümit Çetin’in konuşmacı olarak katıldığı toplantının konusu ‘Kimlik, Kültürel şok ve Kürt Alevi gençlere Yansımaları’ konulu bir toplantı organize etti.
El-Com yöneticilerinden Aydın Doğan’ın moderatörlüğünü yaptığı toplantının ilk konuşmacısı olan Ümit Çetin, Londra’da yaşayan Türkiyeli gençlerinin intiharları üzerine yaptığı çalışmadan veriler aktardı.
Araştırmasında intihar edenlerin tamamının erkek olduğuna dikkat çeken Çetin, gençlerin ebeveynleri ile kuşak çatışmaları, kimlik aidiyeti eksiklikleri ve kültürel uyum sorunlarının intiharları tetikleyen etkenler arasında yer aldığını belirtti.
Medya tarafından pompalanan ve zengin olmak üzerine kurulu bir ideolojik yaşam biçiminin, diğer toplum kesimlerinde olduğu gibi Türkiyeli toplumlarda da etkili olduğunu belirten Çetin, gençler arasında ‘köşeyi dönme’ nin bir ideal haline geldiğini; kolay yoldan para kazanmak isteyen gençlerin bu amaçla suç gruplarına ve çetelere yönelebildiklerini kaydetti. Ümit Çetin yankı uyandıran araştırması boyunca görüştüğü bir çok gencin aileleri ile büyük bir iletişimsizlik yaşadıklarına tanık olduğunu belirterek, aynı sorunların okul yaşamlarında da devam ettiğini gözlemlediğini ifade etti. Toplantının diğer davetlisi olan Doktor İpek Demir ise konuşmasında, toplumlarımızda gözlenen sorunların önemli bir bölümünün sadece göçmen olmaktan kaynaklanmadığına dikkat çekerek, söz konusu problemlerin İngiltere ile ilgili yerleşik ve yapısal sorunlar olduğunu dile getirdi.
Çocuklarımızın İngiltere’de eğitimde hakim olan sınıfsal ve etnik eşitsizlikten paylarını aldıklarına işaret eden Demir, “Eğitimin rekabet ve piyasa merkezli hale gelmesi sonucu ‘kaybeden’ İngiltere’deki eğitim sistemini ve velilerin rolünü, okul seçim sistemini, iyi okula çocuğunu girdirme ‘yöntemini’ bilmeyen göçmen, fakir ve okumamış ailelerin çocuları oldu. Eğitim yoluyla sosyal eşitsizlik azalacak gibi bir beklentimiz var ama sosyal rakamlara baktığımızda tablo iç karartıcı.
İyi okullar alt sınıfın başarılı birkaç öğrencisine kapıyı açsa da fakir ve göçmenler ‘vasat’ okullara gitmek durumunda oluyor. Rakamlara bakıldığında da görülüyor ki bu okullardan çıkanların üniversiteye (özellikle erkek çocuklarda) gitme oranı düşük. Eğitim sosyal adaleti getirmiyor; tam tersi sosyal adaletsizliği daha da yerleşik hale getiriyor. Bu demek değildir ki çocuğumun hiç şansı yok; tabii ki var – başarılı, gurur duyduğumuz birçok gencimiz var.
Burada ailelerin rolü önemsiz de demiyorum. Aileler olarak yapacağımızı yaparız, ama sorun yapısal bir sorunken topu gidip göçmen ailelerin kapısına koymak, ‘bu sizin sorununuz çözün’ demek haksızlık” dedi.
Çocukların gelişimi için fırsat eşitliğinden çok kaynak eşitliği talep edilmesi gerektiğini burgulayan Demir konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Okulların kalitesi eşit değilse, fırsat eşitliğinin pek manası yok. Okullar müşteri haline gelip veli ve öğrenci seçer hale geliyorlarsa, kaldıralım okul seçme işini çocuklar Londra’daki okullara, yaşadıkları bölgeye ya da sınav sonuçlarına göre değil kura ile girsinler. Sizleri temin ederim ki, böyle bir yöntem ile okullara öğrenci alınmaya başlansa, Londra’daki sosyal ve ekonomik gücü yüksek aileler ayaklanır, alt sınıflar ve göçmenler okullarının kalitesini bozar korkusu ile çocuklarını özel okullara göndermeye yönelirler.
İmkanların kısıtlılığını, içinde bulunduğumuz durumun yapısal problemlerini anlamalıyız ki toplum olarak İngiltere’deki güç merkezlerine, mesela politikacısına, meclis üyesine, öğretmenine, okuluna, doğru baskıyı yapalım, doğru çözümü isteyelim.”
Elbistan Community Centre (EL-COM),elcom,El-Com,seminer elbistan,elbistan seminer,panel el-com,elbistan dernegi